top of page

40. Mektup

Sayın Agâh Bey,


Ay ne samimiyetsiz bir giriş oldu bu. Merhabalar, ne var ne yok, iyisiniz umarım.


İnanmayacaksınız ama. Kâğıda yazdıklarım gerçek oluyor. İlginç bir şey bu. Bunun, bana söz ve kelime ve dil üzerine neler düşündürdüğünü bilseniz beni Bakırköy’e yönlendirirsiniz, öyle diyeyim size. Ukdemin çözülmeye başlamış olmasını bir de bu bağlamda düşününce ne demek istediğim daha net anlaşılır diye tahmin ediyorum.


Ne farkettim: Yapmam gerekenleri task mantığıyla madde madde kâğıda yazıp, bitirdikçe üstünü çizmek gibi bir çalışma yönteminin verimliliğime ve odaklanma becerime iyi geldiğini fark ettim. Halbuki ne gerek var. Yapılacak şeyler belli işte, yap geç, n’olur sanki yazmasan. Ama işte bam bam bam. Miyobum olmasaydı iyi bir keskin nişancı olurdum diye tahmin ediyorum.


Size bahsettiğim bir dönem vardı. İşte o dönem, sorularım cevaplarına mı kavuştu, yoksa belirsizleşip soruluklarını kayıp mı ettiler emin olamıyorum.


Bin ben var benden içeri Agâh Bey. Yapabilsem kulağını çekerim de bilinçdışı işte, ele avuca sığmıyor. Neyse. Hayata atıldığımı hissediyorum. İnsanlarla ilişki kurmanın başka başka yolları varmış.


Eksik olmayın,

K.


Comments


bottom of page