top of page

16 şubat 2025

atın ölümü arpadan olsun.


dün gece, alt katını kafe olarak servise açan bir sanatçı-psikoloğun ingiltere’deki atölyesini ziyaret ettim. atölyeniin/ofisin duvarları at resimleriyle dolu. kadın durmadan at çizmiş. beni analize almasını istiyorum ve bununla ilgili yaptığımız ön görüşme neticesinde çizim tarzımdan ötürü uygun olmadığıma kanaat getiriyor. çok makul bir gerekçeymiş gibi tamam diyorum söylediğine ve atlardan bahsetmeye başlıyorum. antika ürünlerin de sergilendiği atölyede beyaz bir at kafası heykeli var.


en köşede eski bir piyano yer alıyor. tuşları olması gerekenden büyük, metalden ve diyez-bemol (flat-sharp) tuşları yok. ve de yalnızca iki oktavlık. böyle bir piyano ilk kez görüyorum, bu tuhaflığını biraz rahatsız edici buluyorum açıkçası. yine de karşı konulamaz bir çalma arzusu duyuyorum içimde, tıngırdatmama izin veriyorlar. piyano görünce akoru bozuk bile olsa parmakları karıncalanıyor insanın.


hayvan ölümleri arasında en hüzün ve huzur vereni atların ölümü nedense.


bu aralar beni ayakta tutan yegâne şey yorulmak sanırım ve kendimi bu yüzden uyutmuyor olabilirim.


ki atlar ayakta uyur, yatarak ölür.


taşındım ve günlerime 10 saat daha eklendi, bu yüzden verimli olmam gerektiği kaygısından yaptığım hiçbir şeyden tatmin olmuyorum, yeterince üretken olamamanın suçluluğunu taşıyorum. çizmemenin, yazmamanın tek bahanesi bir masamın olmayışı şu an.


yeni mahallemde üç gündür elektrikler gidip duruyor. bu sayede bir kez daha karanlıkta daha iyi gördüğümü fark ettim.


atölye ziyaretinden sonra, OD’nin çok övdüğü kahveden bir paket getirmesini rica ediyorum. alıp geliyor, tüm o toprak yolu yürümesin diye yarı yolda karşılayayım diyorum. o yolun aynısından ben de gelmiştim ve hiç de onun gibi suyun dibine dalmam gerekmemişti. meğersem böyle bir kestirme varmış. halbuki ben taşlar ve toprak yollar üzerinde dengemi bulmaya çalışa çalışa, araba çarpar mı korkusunu yok sayarak, üstelik de koşarak geçmiştim o yolu.


önce eylem sonra düşlem, ne yapalım. makul olmadığını bilsem de böyle. çözmeye çalışana kolay gelsin, ben zaten bir çelişkiler yumağıyım. belki bu yüzden analiz edilemez bulmuşumdur çizgilerimi?

Recent Posts

See All
14 nisan 2025

ey ellerini göklere değil de aşağılara uzatan gafiller! dün gece, zemin-zamanı bükmenin bir yolunu buldum sonunda. sanırım. nasıl...

 
 
 
19 mart 2025

dün gece, bir mission’ı tamamladım, zor bir bilmeceyi. labirentteki yaratığı öldürmemiz gerekiyordu, icabına baktık. en iyi savunma...

 
 
 
13 mart 2025

hayatlarımız, ölümlerimizin şerefine yazılmış birer kaside. destinasyon. destined. destine. destan. dün gece, şehrin kalabalığı...

 
 
 

Comments


bottom of page